2.11.2009

Özet niyetine

En son çalıştayda kalmışım. Hala çalışıyorum sanmıştır herkes. Yine bir sessizlik dönemine girdim sanırım. Bir çılgınlar gibi yazasım geliyor, bir susasım. Yer yer gök gürültülü sağnak yağışlı, yer yer bulutluyum.

Sıra sıra yaptıklarımı, yaşadıklarımı yazmak hoşuma gidiyor. Sıralayayım bari.

- Çalıştay 3 gün sürdü. Küresel çevre fonu tanıtımıydı. Bir proje yaratasım geldi, fondan da destek almalı dedim. Hatta orada oturduğum yerde yazdım bile projemi. Sonra hayat telaşının içerisine karışınca projeler beynimin arka sıralarına doğru ilerlediler. Yenilere yer açmak için.
- Geçen değil ondan önceki cuma günü işe döndüğümde bakanlığın bir sürprizi ile karşılaştım. Saraydan kız kaçırma gibiydi. Bir gece de yayınlanan taslak tebliğ ve bir gecede hiçe sayılan binlerce diploma. Şaka gibi. 15 yıldır yaptığım mesleği bakanlığın açtığı eğitime katılmaz ve yapılan sınavdan 70 alamazsam artık sıradan biri olarak sürdürecektim. Ya sabır çektim. En acısı ise bakanlık yöneticilerin çoğu bir zamanlar eğitim aldığım hocalarımdı. Dost kazığı gibiydi yani. Apar topar eğitime başvuruda bulundum. Bir daha ya sabır çektim. 16 gün başka bir şehirde eğitime gidecektim, kızım ne olacaktı, iş ne olacaktı, bunları düşünmekle geçti bir hafta. Bugün listeler belli oldu. Güya ilk başvuran 200 kişi eğitime katılabilecekmiş, eğitimler postalar halinde devam edecekmiş. Bir daha ya sabır dedim. Hala hayal gibi geliyor, inanamıyorum sen bunca yıl oku üzerine okuduğunun 4 katı çalış yetmiyor. Bir de rüştünü ispatlaman lazım diyorlar. Ya sabır, ya sabır.
- Hafta sonu oldu sonra. Babamız geldi, dişinin dolgusu düşmüş, onu yaptırdı. Sürpriz geliş oldu yani. Sevindirik olduk, gezdik tozduk. Ömür voleybol kursuna başladı. İki gün oraya gittik geldik.
- Geçen hafta salı günü seminer vardı ona katıldım. Seminer HiltonSa' da idi. Sabah otelin otoparkına girdiğimde bir de baktım Hanımın Çiftliği dizisinde kullanılan araçlar. Hemen aralarındaki boş yere arabayı park ettim ve fotoğraf bile çektim. Akşam üşenmezsem eklerim. Dizi ekibi Hilton' da kaldığından araçları da buraya park ediyorlarmış. Seminerde yıllardır görmediğim pek çok arkadaşımı gördüm. Çok sevindim, hepsiyle ayrı ayrı sohbet ettim.



- Çarşamba günü şirket yarım günü yıllık izinlerden kesilmek üzere tüm gün özgür bıraktı bizi. Çarşamba, perşembe pek hoştu. Anne kız keyif yaptık. Önce bir temizliğe kalkıştım, fazlalıkları ayıkladım. Sonra mutfak örtülerini yıkadım. Sonra evin içini öylece ayakta bırakıp perşembe günü Karataş' a, Ömür' ün arkadaşının yazlığına gittim. Pek niyetim yoktu aslında ama ısrarlara ve mızmızlanmalara dayanamadım. Biraz bulutlu, biraz yağmurlu bir gündü. Deniz kenarında yürüyüş, mangal derken akşamın karanlığına kadar oradaydık. Akşam Ömür' ün vedalaşması çok zor oldu yine, sinirlendim. Dönüşte yol boyunca konuşmadık.
- Cuma günü sabah Ömür' ü babanneye bıraktım, ben de işe geldim. Çok yoğun bir gündü. O kadar zaman işten uzak olunca, adapte olmakta zor oldu. Akşam evde kırılacak yeşil zeytinleri düşünerek işime dört elle sarıldım. Akşam ki iş ofisteki işten daha güçtü. Akşam yemeğini babannede yedikten sonra eve attık kendimizi. Ömür televizyonun karşısına ben de mutfak masasının başına geçtim. Zeytinlerin birazını kırdım, birazını çizdim. Fotoğraflarını çektim bir de görmemiş gibi. Diğerleri gibi eve gidince eklenecek artık.



- Yaz yaz bitmedi, ama bir haftasonu kaldı ha gayret. Cumartesi günü Ömür ve bir sınıf arkadaşı ve onun kuzenleri Fransız kültürde kursa başladılar. Başlangıçta yeterli sayı olmadığı için kurs açılamayacaktı, biz niyetlenince sınıf bereketlendi. Sayı arrtı, şimdi sınıfı ikiye bölmeyi düşünüyorlar. 5-6 kişilik bir sınıf, yaşları da birbirlerine çok yakın olacak. Ben bizimki sıkılır diye düşündüm önce. Salı, Perşembe Bilsem, cumartesi pazar voleybol, üzerine bir de Fransızca kursu dedim ama arkadaşının annesi çok ısrar etti, Ömür' de lütfen lütfen deyince kıramadım. Şimdilik pek bir hevesli. Benim için oldukça koşturmaca olacak ama. Şehrin bir ucundan bir ucuna gidip gidip geleceğim. Kendime bir uğraşı bulmam lazım. Bir planım var ama gerçekleşmeden söylemeyeceğim. Projeler kişisi ben, icraata geçtikten sonra açıklayacağım, az sonra yani.
- Cumartesi akşamı babamız yine geldi. Bu sıralar bizi iyi alıştırdı. Umarım en kısa zamanda temelli yanımızda olur.
- Uzun zamandır sabahları  tost yapamıyorduk, makinemiz bozuktu. Tamiri için Arçelik 90 TL isteyince pazar günü yenisini aldık. Akşam ilk heves tost yaptık, test ettik. Geçer not aldı.
- Ömür' e yeni açılan  bir mağazadan bir hayli uygun fiyata (diğer mağazaları görünce) çizme aldık. pek bir hoşuna gitti, ayağından çıkarmadı, eskileri çantaya koyduk.
- Babamıza işyerinde giymesi için 2 tane kazak aldık. Yavaş yavaş kış hazırlıklarına başladık. Darısı benim başıma, ihtiyaç listem hayli uzun aslında, bir başlarsan bitiremem diye hiç başlamıyorum.
- Pazar günü bir de çok güzel kokoreç yapan bir yer keşfettik. Adı Roka. Balıkta yapıyorlar. Biz kokoreç yemeği tercih ettik. Salataları da çok güzeldi. Kenara yazdık, ara ara gidilip nefsimizi körletebiliriz.
- Akşam eve döndüğümüzde hepimiz oldukça yorulmuştuk. Allahtan banyo ve çamaşır işini gündüzden halletmişim. Ömür' ün son dakika ödevlerini tamamladıktan ve babamızı yolcu ettikten sonra, günü yarı buruk yarı keyifli noktaladık.
- Sonra sabah oldu. Dışarıda yağmur yağıyordu. Evimiz en üst katta olduğundan yağmurun sesi tıpır tıpır çok güzel duyuluyor. Önce ben kalktım, sonra meşhur hadi hadiler ile Ömür' ü kaldırdım. Kahvaltı, giyinme, saç tarama, diş fırçalama gibi rutinleri tamamladıktan sonra, o servisine bindi, ben servisime bindim. Tam tak sepeti koluna herkes kendi yoluna oldu.
- Biraz sonra buradan çıkıp eve gideceğim.
- Herkese iyi haftalar.

4 yorum:

nymphea dedi ki...

Arabalar gercekten cok guzel.. Yakindan gorup fotograf da cekmissin ne sanslisin:) Ben de tvden izliyorum burada.

Annem gelirken yesil zeytin getirdi biz de afiyetle yiyoruz. Bitince nolucak bilmiyorum ama. Boyle bir tat yok dunyada:)

Kağıttan Gemiler dedi ki...

Yeşil zeytinin lafı mı olur arkadaşım. İstediğin zaman bulur buluşturur gönderirim.
Sen yeter ki söyle.

Adsız dedi ki...

Biz görecekmiyiz bu sene hanımefendi. Geçen senekileri çekirdek niyetine gizli saklı yiyordunuz. :))

eşiniz. (Bir eşiniz daha yok şu dünyada)

afiyet olsun

Kağıttan Gemiler dedi ki...

:)) gerçekten de çerez gibi yiyordum değil mi*
Yemekten önce bir avuç, yemekten sonra bir avuç.
İşte bu yüzden bir eşim daha yok bu dünyada.
Sizinde gelmenize az kaldı efendim. Bu sene birlikte yeriz umarım.