27.05.2010

Menekşe Günlüğü

Herşey iş yerinden bir arkadaşın sürgün vermiş bir dal menekşesini bana emanet etmesi ile başladı. Bunda arada sırada menekşelerine bakıp ne güzeller demem etkili oldu sanırım.
Birkaç gün gözüm gibi baktım bu menekşeye. Ardından bir iş seyahatine gitmem gerekti. Çiçeği ofis sorumlusuna emanet edip gittim. Geldiğimde menekşeden eser yoktu. Emanetin emaneti olmazmış bunu da böylece öğrenmiş oldum.
İşte böylece bir menekşe sevdası sardı beni. İlk işim ölen menekşesinin yerine -her ne kadar kendi yetiştirdiğinin yerini tutmasa da- yenisini alarak arkadaşa hediye etmek oldu. Sonra kendime bir menekşe aldım. Bir de bu menekşelerden kestiğim iki yaprağı ayrı ayrı saksılara aşıladım. Şimdi 3 tane menekşem var. 
Bugün bu yazıyı yazmamın sebebi de diktiğim menekşe yapraklarından birinin dibinden sürgün vermesi ve sabah sabah gördüğüm bu küçücük sürgünün bütün suskunluğumu bozmamı sağlamasıdır.

Mayıs ayında güzel şeylerde olabiliyormuş demek ki.

Hiç yorum yok: