2.07.2010

Bugünlerde

Üstüme çöken bir yaz rehavetidir desem kendimi kandırmış olurum sadece. Buralara hala o bildiğimiz yaz gelmedi. Bir su bulutu içinde değiliz hala. Geceleri nefes alınabiliyor. İşte bu yüzden üstümdeki olsa olsa sadece tembelliktir ve tembellik yüzünden bir şeyler yapılamadığında boş zaman bulmak da çok zordur. Silkelenmeye çalışıyorum.

Anlatmak, not etmek istediklerim var. Vakit kaybetmeden sırayla başlamalı.

- Geçenlerde bahsettiğim, dibinden küçücük bir yaprak veren menekşemin saksısında artık bir sürü yaprak var. Diğeri de onu kıskandı sanırım. Toprağın arasından küçücük bir yaprakcık başını çıkarmış ışığa ulaşmaya çalışıyor.

- Camın önündeki etajerin üzeri doldu. Menekşelerin yanında evden getirdiğim pembe çiçekleriyle vefakar sardunyamda var. 

- Bir de kaktüs merakı sardı beni. 4 tane kaktüsüm var. Bunlardan biri kesin canlı çiçek açıyor, ikisinin üzerinde yapma çiçekler var, biri hala çiçeksiz.


Resim buradan

- Nedendir bilmem bir canlı merakıdır gidiyor ben de bugünlerde. Geçen hafta evde artık kullanılmayan akvaryumu işe getirmiştim. Geçen hafta cuma günü (25.06.2010) tüm hazırlıkları tamamlayarak içine canlı bitkileri ve 6 adet lepistes balığını yerleştirdik. Akvaryumun fotoğrafını eklemeyi çok isterdim, ancak fotoğrafını çekecek bir makinem olmadığından şimdilik bu mümkün değil. Yukarıdaki resim başka bir akvaryuma ait. Belki ilerde benim akvaryumum da böyle olur.

- Akvaryumda iki gün önce sürpriz bir gelişme oldu. Adını Nemo koyduğum küçük bir lepistesim de var artık. Kendisi bir ekmek kırıntısı kadar. Akvaryuma nasıl geldiği ile ilgili iki varsayım var: Birincisi canlı bitkileri aldığımız akvaryumdan, bitkilerin arasında gelmiş olabileceği, ikincisi ise hamile olan lepistesin doğurduğu ve diğer balıkların filtre tarafından çekildiği, bir tek bu nemonun kurtulduğu varsayımı. Ben birinciye inanmak istiyorum.

Şimdilik havadisler  bu kadar. Herkese güzel bir haftasonu diliyorum.

Hiç yorum yok: