19.02.2013

Bir pazar günü böyle geçti

Geçtiğimiz pazar, biraz yürümek için evden çıktık. Niyetimiz cadde boyu gidip gelmekti aslında. Yürüyüş sırasında aklımıza evde mocha nasıl yapılır fikri düşünce soluğu metro istasyonunda aldık. Evde mocha yapma fikrini ve gelişimini başka bir gün detaylı yazmak lazım. Niyetimiz tchiboya gidip süt çırpıcı almaktı.


Ada' nın ilk metro deneyimi oldu. Hava o kadar güzeldi ki metrodan inince Atatürk parkına kadar yürüdük. Güvercinlere yem verdik. 




Tchiboda süt çırpıcı kalmamıştı, Tekrar metro ile eve döndük. Evde yemek yedikten sonra bu sefer Ömür' ü de alarak Kitapsan' a gittik. Uzun zamandır One Direction ile ilgili kitabı almak istiyordu. Böyle şeylere pek para vermek istemesem de, daha önceden benzer durumları kınamış olsam da bir ergenle yaşamak zor. Bir yere kadar bazı şeylere göz yummak zorunda kalabiliyormuş insan, büyük konuşmamak lazımmış. Yaşayarak öğrendim.  Bu da başka bir yazı konusu olsun.


Ada bu kitapçı ziyaretinden pek mutlu oldu. Bir raftan diğerine koşturdu durdu.


Her eline aldığı kitabı bana gösterdi. "Anne bak." derken ki coşkusu anlatılamaz.


Raflarda oturdu, kitap inceledi.

Ablamız kitabı alır almaz okumaya başladı. Ada' da onun izinden ilerliyor.


Bir pazar günü daha Starbucks' da içilen karamel soslu mocha ile sonlandı.

Hiç yorum yok: