Bir akşam olsa

Ne kadar uzun zaman olmuş yazmayalı. Sürekli bakıp bakıp gidiyorum sayfaya. İçimden gelmiyor yazmak. Bu sıralar sürekli Ankara ve İstanbul' a gidiyorum. Kyoto' ya taraf olmadan önce bakanlık sürekli iklim değişikliği ile ilgili toplantılar yapıyor. Özel sektör temsilcisi olarak katılıyorum ben de bu toplantılara. Sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyoruz. Ağustos ayında imzalamaya gidecekler, bakalım nasıl sonuçlanacak. Neyse aslında yazacaklarım başkaydı, konu birden Kyoto' ya geldi. Dün gece döndüm Ankara' dan. Eşim şehir dışında işe başladığından kızım babannesinde kaldı. Sabah işe geldim. Sonra öğrendim ki ateşi varmış Ömür' ün, çok halsizmiş. Hemen gideyim dedim ayaklandım. Bir telefon, akşam üzeri toplantı varmış. Gidemedim kızımın yanına. Aradım ben gelemiyorum diye, konuşmadı benimle telefonda. Merak ediyorum, nasıl oldu acaba. Yaz geldiğinde geçen senede böyle bir hafta ısrarcı bir ateş olmuştu. Pek hasta olmaz aslında, ama yılda bir ateş sorunumuz oluyor. Korkttum. Hayırlısıyla bir akşam olsa. Kızıma bir sarılsam. İçim rahatlasa. Annem sık dişini biraz, o ateşin canına okuyacağım gelince.