14.07.2009

Sevdiğini Paylaşamamak ve Bir Kitap: Küçük Hafiyeler/Erich Kastner

İki hafta önce okumaya başladığı kitabını dün gece bitirdi.
Ben: İstersen okuma defterini getireyim, kitabı ekleyelim.
O: Hayır, istemiyorum eklemeyi.
Ben: Neden?
O: Listeye eklersek öğretmenime söylemek zorundayım.
Ben: Ne güzel işte.
O: O zaman kitabı okula götürmek zorunda kalırım.
Ben: Ee nesi kötü bunun?
O: Olur mu anne? O zaman sınıftaki herkes benden görerek bu kitabı okumak ister. Ben kendim buldum kitabı, kimseye de söylemeyeceğim. Herkes kendi araştırıp bulsun.
Ben: ??!!!
Sonunda listeye eklemeye karar verdik kitabı. Ancak üzerine bir not düştük. "Yaz tatilinde okunan kitaplar listesine eklenmeyecek" diye.
Bu kitabı aldığımız günü hatırlıyorum. Okulun kapandığı gün, sipariş verdiğimiz kitapları almak üzere Kitapsan' a gitmiştik. Genelde haftada bir iki uğrarız oraya, neler var, neler yeni diye? Her gittiğimizde Ömür "Küçük Hafiyeler" adlı kitabı raftan alır biraz okur, "hadi Ömür gidiyoruz" dediğimiz de ise "bu kitabı alabilir miyiz?" diye sorardı. Ben de her defasında izin vermez, önce okuduğun kitabı bitir derdim. O gün tekrar almak istediğinde izin verdim. Aslında Momo' yu okuyordu o sıralarda. Onu yarıda bıraktı Küçük Hafiyelere başladı. Dün akşam da bitirdi.
Bu kitabı Palavracı Baron sayesinde tanıdık. Ömür kitap seçerken yazarlarına da dikkat ediyor. Eğer daha önce okuduğu ve beğendiği bir kitap varsa, aynı yazara ait diğer kitapları da okumak istiyor. Küçük Hafiyelerde Erich Kastner' in bir kitabı.
Kitabı paylaşamama konusuna gelince, ne desem bilemedim. Ne kadar çok beğendi, sevdi demek ki paylaşamıyor. Bunu da zamanla aşarız sanırım.
Bu arada yarım kalan Momo' nun yanına da "bir sonraki sene yaz tatilinde okunacak" diye not düştük. Bu sene bize biraz büyük geldi de.

1 yorum:

Elifin Günlüğü dedi ki...

Mersin'deki Kitapsan'ın geçmiş bir müdavimi olarak gülümsedim...