4.08.2009

City Of Ember

Haftasonu Ömür' ün doğum günü ve hazırlıkları ile dolu dolu geçtiğinden geleneksel hale getirdiğimiz film izlemeyi bu sefer gerçekleştiremedik. Hafta içi işten yorgun geldiğim ve bir de bunun üzerine akşamları 1 saat yürüyüş yaptığım için hafta içi film izleme şansımız pek olmuyor. Geçmişte birkaç kez denemişliğim oldu ama filmin ilk 15 dakikasından sonrasını, sızıp kaldığım için izleyemedim.
Dün akşam birlikte yürüyüş yaptığım sevgili Zeynep ablam, kardeşine gittiği için bizim yürüyüş planı da iptal oldu. Biz de kızımla bunu fırsat bilip, attık kendimizi koltukların üzerine, aldık elimize kumandaları, başladık geçen hafta aldığımız filmi izlemeye.
Son zamanlarda izlediklerimiz hep fantastik filmler ve genelde çoğu kitaptan uyarlanarak çekilmiş. Tamamen tesadüf. Film seçerken öncelikle Ömür ile rahat izleyeceğimiz ve ikimizinde zevk alacağı bir film olmasına dikkat ediyorum. Özen gösterdiğim bir diğer nokta ise filmin çok fazla korku, şiddet ve aşk öğesi içermemesi gerektiği. Bu kriterleri sağlayan filmleri izliyoruz kızımla.
Dün izlediğimiz film, City of Ember idi. Yine çok uzun uzun bahsetmeyeceğim filmden, sadece birkaç ipucu vereceğim.
Dünya yok olmak üzeredir. Bilim adamları, insanları felaketlerden uzak tutmak için yeraltında bir şehir kurarlar. Şehir, 200 sene boyunca insanların rahatça yaşamalarını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır, süre bitiminde şehirden kaçış yolunu gösteren pusula ise bir kutunun içerisine yerleştirilmiştir. 200 sene tamamlandığında şehirdeki kaynaklar insanlara yetmemeye başlar. İnsanların yaşadığı binalar yıkılmak üzeredir, şehri aydınlatan jeneratör sürekli arıza yapmaktadır. Lina ve Doon sonlarının yaklaştığını anlarlar. Ellerindeki kutunun esrarını çözmeye, şehirden çıkış yolunu bulmaya çalışırlar.
Filmin konusu oldukça güzel. Ancak kitaptan uyarlanan tüm filmler gibi konu hızlı bir şekilde anlatılıyor burada da. Kitabını okumamış olmama rağmen arada pek çok olayın atlanmış olduğunu rahatlıkla anlayabildim.
Çocukların hayal dünyalarını geliştirmeleri için izlemelerini öneririm. Bakalım siz izleyince neler düşüneceksiniz.

Hiç yorum yok: