27.08.2009

Pazar Yerleri / Bolu Pazarı - 2

Bir önceki pazar yerleri yazımda Bolu Pazarını anlatmıştım, okuyanlar hatırlamışlardır belki. Eğer tatilde oraya gidersem fotoğraflarını eklerim demiştim ayrıca.
İzin alıp Bolu' ya gittiğimde sabah erkenden kalkıp teyzem ile birlikte hem alışveriş yapmak hem de size bahsettiğim resimleri çekmek için pazara gittik. Bol bol alışveriş yaptım ve bol bol resim çektim. Resimleri buraya eklemekte bir hayli geciktim. Amacım resimlere etiket eklemekti. Sevgili Nymphea' nın önerdiği program ile resimleri süsledim ve üzerlerine adımı ekledim.

Bolu pazarında, yukarıdaki resimde görüldüğü gibi 2 adet kapalı alan bulunuyor. Bu alanlarda genellikle köylü kadınlar bahçelerinde yetiştirdikleri sebzeleri, meyvaları ve kendi yaptıkları süt ürünlerini satıyorlar. Buraya, son zamanlarda çok popüler olan organik pazarların atası demek yanlış olmaz. Yıllardır taze ve doğal beslenmek isteyen her Bolulu, buradan alışveriş yapar.

Bu kapalı alanların dışında bulunan yerlerde ise her şehirde görebileceğimiz pazar satıcıları bulunur. Buradaki ürünler genelde dışarıdan gelen sebze ve meyvalardır. Burada bulunan satıcılardan kışın portakal, mandalina, yazın ise karpuz, kavun alınır.

Bunlara ilave olarak Düzce ve Seben' den gelen satıcıların bulunduğu açık alanlarda bulunmaktadır. Eğer biber alacaksanız Düzcelilerden alırsınız, üzüm ya da elma alacaksanız Sebenlilerden alırsınız. Alınacak herşeyin yeri bellidir.

Teknolojiye ve gelişmişliğe inat, tarzını değiştirmeyen Bolu pazarı, yıllardır doğal ürünlerin satıldığı, benim bildiğim tek adres. Başka yerlerde varsa da henüz ben bu büyüklükte olanını görmedim.

Gelelim çektiğim diğer resimlere. Burada bulunan resimler pazarın çok küçük bir alanını temsil etmekte. Artık gerisini siz hayal edin.

Aşağıdaki fotoğrafta pancar ve havuçların sapları o kadar güzel görünüyordu ki hemen kayıt altına aldım.

Küçük bahçelerde yetişen patates, biber, soğana bir örnek aşağıdaki resimde. Ayrıca turuncu renkteki mantarlar da o bölgeye ait Kanlıca mantarı. Yağışlı geçen Ağustos-Eylül aylarında bolca bulunan kanlıca mantarının kilosu bu sene 7 TL idi. Kurak zamanlarda ise toplanan bir kaç tabak mantarı almak için bunun bir kaç misli para ödenebilir. Teyzem sayesinde bol bol mantar yedik. Bu yıl yediklerim bana yeter.

Geçen yazımda bahsettiğim patatesli köy ekmekleri ise aşağıdaki resimde. Dönüşte eşe dosta vermek için bolca almıştım. Uzun süre bayatlamadan saklanabilen bir ekmek. Ayrıca kızartıldıktan sonra üzerine sürülen tereyağı ile tadına doyum olmuyor. Ömür' ün favori kahvaltısı bu sıralar.
Aşağıdaki teyzenin sattığı ürünlerin miktarından bahçesinin büyüklüğünü az çok tahmin edebilmişsinizdir. Bahçesine bir sıra kabak, 3 sıra domates, 2 sıra biber ekmiş ve sabah erkenden topladıklarını pazara satmaya getirmiş. Bundan daha doğalı, daha tazesi nerede bulunabilir ki. Bu teyze de diğerinden farklı değil. Teyzem sürekli alışveriş ediyormuş kendisinden. Biraz sohbet ettik ve güzel fasulyelerinden satın aldık. Alttaki resimde görülen kalıplar ise sabun değil, keş. Yani kurutulmuş tuzlu yoğurt. Makarnalarda kullanılır. Rendelenerek bir kısmı makarnaya karıştırılır, bir kısmı tereyağında yakılarak makarnanın üzerine dökülür ve afiyetle yenir. İçerisine ceviz de eklenirse tadına doyum olmaz. Pek belli olmuyor ama aşağıdaki resimde sağda taze asma yaprakları var. Dalından yeni koparılıp getirilmiş. Teyzem daha önceden alıp bana salamura yapmış, Ömür yaprak sarmasına doyacak bu kış. Aslında daha çok fotoğraf var çektiğim ama düzenlemek çok zaman alıyor. Belki ilerde onları da yayınlama fırsatım olur. İşte böyle bir Bolu pazarı yazısının daha sonuna geldik. Eğer yolunuz oralara düşerse pazartesi günü sabah erkenden Bolu' da kurulan pazara uğramanızı tavsiye ederim. Her mevsim dalından yeni koparılmış tazecik sebze ve meyve alabileceğiniz, bir kaç gün öncesinde hazırlanmış mis gibi yoğurt, peynir, tereyağ bulabileceğiniz eşsiz bir yer Bolu pazarı. Organik pazarların atası bence.

7 yorum:

saysbook dedi ki...

Bolulu değilim. Ama o pazarın ve yiyeceklerinin hastasıyım. Şu ramazan ayında keşli makarna, mantar ve taze fasülyenin tadına doyum olmaz doğrusu. hele o sabah tereyağlı köy ekmeği.

Gidip görüp yemek; darısı başıma.

D. dedi ki...

Artık ben de fotoğraflarımı süslemek istiyorum :)sağına soluna da adımızı yazmak istiyorum. Nymphea'nın sayfasında gezindim ama bulamadım. Bana programın adını söyleyebilir misiniz? Çok teşekkür ederim.

nymphea dedi ki...

Canim super gorunuyor fotograflar, ellerine saglik:)Benim de agzim sulandi valla. Patatesli ekmege de bayilirim:)) Off hele de kizartip tereyagi surunce:P

D. cim program bir internet sitesi: http://www.picnik.com/ uye olmana da gerek yok, ucretsiz olarak yararlanilabiliyor:))

Basak dedi ki...

bizim gittiğimiz ctesi pazarıydı, acaba senin yazdığın hangi gün? Çünkü birden fazla pazar kuruluyormuş Bolu'da. ama sonuç aynı: Çok güzel organik ve taze ürünler var...

Kağıttan Gemiler dedi ki...

Merhaba Başak,
Bolu pazarı pazartesi günleri şehir stadının bulunduğu bölgeye kuruluyor. Son 5-10 senedir faklı günlerde küçük mahalle pazarları da kuruluyor sanırım. Benim yazımda bahsettiğim pazartesi günü kurulan pazar.
Senin de dediğin gibi hangisi olursa olsun amaç taze sebze ve meyveye ulaşmak.

akasyakokusu dedi ki...

Ayyy burnumun direği sızladı ayol.
pazar 1.i gördüm tıklayınca yoruma..pazartesi pazarı burası resimlerde kapalı yerler..ben 5 yıl oturdum boluda..ahh o kanlıca mantarına doyum olmaz..hele keş vardır makarnaya konur..çiçekçike yaprakları lahanasına bayılırdım..çookk arıyorum özlüyorum oraları..yeşiline hayrandım zaten..bak yine gözlerim sulanıyor gidiyorum artıkın:)))

Kağıttan Gemiler dedi ki...

Akasya kokusu bak ne kadar ortak konumuz çıktı bir anda. Ben çok özlüyorum oraları.