30.09.2009

Öfke / Pişmanlık / Ranza üstüne bir yazı

Biraz önce Defne'nin annesinin yazısını okudum. Ne kadar tanıdık geldi. Ben de dün akşam sırf dolabına olur olmaz çıkartmaları yapıştırdığı için bir dünya laf söylemiştim kızıma. Yapıştırdığı şeylerin üzerlerini sildikçe kalkacağından ve sonrasında ortaya çıkan görüntünün çirkin olacağından bahsetmiştim. Onun için ne kadar gereksizdi aslında anlattıklarım. Hiç ses çıkarmadan dinlemişti beni. Benden daha olgundu, beni anlamaya çalışıyordu. Tam tersi olmalıydı aslında.   Oysa o çıkartmaları yapıştırıken nasıl zevk almıştı kimbilir. Ne kadar çocuktu aslında onları yapıştırırken. Benim de beğeneceğimi düşünmüştü belki de. Kızarken ona ne kadar büyümüştü birden. Oysa büyük olması gereken bendim. Yine öfkeme yenilmiştim. Ne kadar gereksizdi öfkem. Varsın çirkin gözüksün ne olurdu. Ama olmuyor işte. Yorgunluklar, yapılacak işler derken hepimizin tahammül sınırları küçülüyor sanırım. İçimizdeki sıkıntıyı kusacak yer arıyoruz. Bugünlerde kendime telkinlerde bulunuyorum hep. Ne olur içindekileri kustuğun yer kızın olmasın diye. Umarım başarabilirim, bir daha öfkeme yenik düşmem.

Karanlık bulutları dağıtayım biraz. Çok karamsar bir yazı oldu.



Yukarıdaki resimdeki ranza eskiden sıradan bir karyola idi. Kızımın ısrarları üzerine işinde uzman bir mobilya ustası tarafından ranza haline getirildi. Tabi ki fikir benden çıkmıştı. Sonuç, başta Ömür olmak üzere hepimizin çok hoşuna gitti. Yaptırmak isteyen olursa nasıl yaptığımızı tarif edebilirim. Geçen seneki maliyeti yanlış hatırlamıyorsam 150 TL idi.

2 yorum:

7.oda dedi ki...

eskiden duvarlarımıza poster astığımızda da bizim anne babalarımız nasıl kızarlardı bize.. biz de onları anlamaz, bizi hiç anlamıyorlar neden asamıyoruz diye üzülürdük..
gittikçe anne babalarımız gibi oluyoruz sanırım bazen..

duvara yazı yazıp karalayacak kadar özgür olabilmeliler kendi odalarında oysa..

Adsız dedi ki...

Başarılı kendine güvenen, ayakta durabilecek çocuklar isiyoruz. ancak arkasından çıkartmalara tüm öfkemizi kusuyoruz. ve silik pısırık çocuklarımız oluyor.

Keşke evin hertarafını stiker yapabilecek ve özgürce hareket edebilecek çocukları yetiştirebilsek. kendi egolarımıza yenik düşmeden.