10.11.2009

Emanetine sahip çıkan nesiller yetiştiriyoruz.


İnsan yaşlandıkça daha çok eskilerden bahsediyor sanırım. Ben de bizim zamanımızda diye başlayan cümleler kuruyorum artık. Zaman geçiyor ve bizler büyüyoruz. Bu sabah 10 Kasım törenlerinde okuduğum şiirler geldi aklıma. Nasıl bir heyecan olurdu hepimizde, yüreğimiz pırpır atardı. Kasım ayı genelde yağmurlu olduğundan töreni okulun içerisinde yapardık. Atatürk köşemiz vardı, çiçeklerle süslerdik. Küçük bir kürsü kurulurdu Atatürk büstünün önüne, mikrofon da vardı. Saygı duruşu ile başlardı tören, okul müdürünün yaptığı konuşma ve okunan şiirler, Atatürk' ün sevdiği türküler ile devam ederdi. Yemen türküsünü bu törenlerde sevmiştim. Hala dinlediğimde içim burkulur.

Atatürk defterlerimiz olurdu. Yukarıdaki resimde Atatürk defterimin başına yapıştırdığım resimdir. Defteri her açtığımda bana gülümsediğini düşünür, çocuk aklımla sevinirdim.

Bugün Ömür' ün tören için okula çiçek götürmesi gerekiyormuş. Sabah aklına evden çıkarken geldiğinden taze çiçek alamadım. Vazodaki yapma karanfillerden birini verdim. Olmaz anne, ben bunu Atatürk' e nasıl verebilirim, ona saygısızlık olur dedi. Ona en güzel, en taze çiçekleri götürmeliyiz, yapma çiçek olmaz diye de ısrar etti. Bu durumda ne söyleneceğini bilemediğimden sustum.

Hiç yorum yok: