16.02.2010

Rita' nın Şarkısı

Adana Devlet Tiyatrosunun oyunlarını protesto ediyoruz biz. Bir sorun var bence, oyunculardan mı yoksa yönetmenden mi kaynaklanıyor bilmiyorum. Her izlediğim oyundan sonra bir daha gelmeyeceğim diyorum kendime. Sonra bir şans daha vermek lazım diyerek tekrar gidiyorum. Yine aynı hislerle geri dönüyorum. Aramızda bir uyuşmazlık sözkonusu, benden mi kaynaklanıyor diyorum ama eşimde aynı fikirde. Tabi biz üzüm üzüme bakabaka kararmış ve aynılaşmış da olabiliriz. 

Bu nedenlerden ötürü genelde turneye gelen tiyatro oyunlarını izlemeye gidiyoruz. Geçen hafta cuma günü Rita' nın Şarkısı için çok önceden bilet almıştım. Oyun geçen senede oynamıştı ama biz fırsat bulup izleyememiştik. Hep birlikte cuma gününü iple çektik. 
Çarşamba günü Ömür' ün gösteri kıyafetleri ile okul bahçesinde saatlerce oyun oynamasının ardından perşembe günü okuldan ateşi yükseldi gelin çocuğunuzu alın haberi cuma günü izlenecek tiyatroya gölge düşürdü. Ateş o kadar inatçı çıktı ki, endişelendiğim için cuma günü işe dahi gelemedim.
Artık tiyatrodan ümidi kesmiştim. Akşam tiyatro saatine yakın, 39 derece ateşe rağmen Ömür gitmeyi istediği için yola düştük. İlaçlarımız, suyumuz ve yastığımızla birlikte. İçeri girişte çantaları kontrol eden memur sanırım duruma alışkın olduğundan çantama tıkıştırdığım yastığa ses çıkarmadı.

Ömür oyunun uzunluğundan, sakinliğinden ve bir de ateşinin gece yaklaşırken yükselmesinden dolayı biraz sıkıldı. Eşim olur olmaz her yerde alkışlayan seyirciye sinir oldu. Ben ise bu oyunu tam zamanında izlediğim hissi ile salondan ayrıldım. Ne önce olmalıydı, ne de sonra. 
Kendimce şöyle bir sonuç çıkardım. Zıtlıklar zaman içinde zıt kalmaya devam ederler ancak bu birbirleri olmalarına engel değildir. Başta elbisesini değiştirmek yerine kendini değiştirmek için Frank' ın öğrencisi olan Rita, oyunun sonunda Frank' ın hediyesi ile elbisesini değiştirmiştir. Frank artık Rita olmuş, Rita ise Frank olmuştur.

Hiç yorum yok: